Trablus Muharebesi (2011)

Trablus Muharabesi (Arapçaمعركة طرابلس), Libya'nın başkenti Trablus'ta ülkeyi uzun süredir yöneten Muammer Kaddafi ve yandaşları ile Kaddafi'yi devirmek isteyen Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) güçleri arasında gerçekleşen bir muharebedir. 2011 Libya İç Savaşı'nın bir parçası olan muharebe, iç savaşın başlangıcından altı ay sonra gerçekleşti. Şehirde başlayan bir isyanın ardından halihazırda şehre kadar ilerlemiş UGK güçleri şehre saldırdı ve en sonunda almayı başardı.

Trablus Muharebesi
2011 Libya İç Savaşı

Gününe göre çatışmanın yaşandığı yerler
Tarih20 - 28 Ağustos 2011
Bölge
Sonuç

Kesin Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) zaferi

  • Trablus UGK tarafından ele geçirildi
  • Kaddafi hükümeti çöktü;[4] ama liderleri kaçtı
  • Şehirdeki Kaddafi yandaşları yer altına indi; ama ekim ayında çatışmalar yaşandı
Taraflar

Libya Libya Ulusal Geçiş Konseyi

Katar Katar


Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler'in kararını uygulayan güçler

Libya Arap Cemahiriyesi Libya Sosyalist Halk Cemahiriyesi

  • Libya ordusu
  • Milisler
  • Yabancı paralı askerler

Destekleyenler:

Komutanlar ve liderler

Trablus Tugayı:

  • Libya Mehdi el Harati
  • Libya Ebu Uveys
  • Libya Abdelhakim Belhac

NATO:

  • NATO Charles Bouchard

Libya Arap Cemahiriyesi Muammer Kaddafi
Libya Arap Cemahiriyesi Seyfülislam Kaddafi
Libya Arap Cemahiriyesi Sadi el Kaddafi
Libya Arap Cemahiriyesi Hamis Kaddafi

Libya Arap Cemahiriyesi Mutasım Kaddafi
Güçler
8000[5]Bilinmiyor
Kayıplar
1700 ölü[6]en az 128 ölü,[7] 600 esir[8]
108 sivil öldü[6][9]
167 kimliği bilinmeyen ölü[10]

Saldırının kod adı "Denizkızı Şafağı Operasyonu"ydu. Trablus'un takma adı "Deniz Kızı"dır.[11]

Muharebe sonucu UGK güçlerinin şehri ele geçirmesi üzerinde çok sayıda dünya ülkesi Ulusal Geçiş Konseyi'ni Libya hükümeti olarak tanıdı. 20 Ağustos tarihinde UGK'yi tanıyan ülke sayısı 34 iken 28 Ağustos'ta bu sayı 69'du.

Muharebe kronolojisi

20 Ağustos

Zaviye'deki UGK güçleri başkentten 27 km uzakta stratejik bir köprünün kontrolü için savaşmaktaydılar. Ertesi gün Trablus'a yapılacak olan bir hücum planlanmaktaydı.[12]

Trablus'taki ayaklanma

Şehirdeki ayaklanma, akşam saatlerinde iftar vaktini ilan eden ezanın okunmasıyla başladı.[13] Haftalardır bu ayaklanma için şehre deniz yoluyla gizlice silah taşınmaktaydı. Ayaklanmanın merkezi şehir merkezindeki Bin Nabi Camii'ydi. Gençler orada toplandı, namaz iptal edildi ve kadınlar evlerine gönderildi, bunun ardından Kaddafi karşıtı sloganlar hoparlörler kullanılarak atılmaya başlandı. Bölgeye varan Kaddafi güçleri camiye saldırmaya denedi; ama silahlı semt sakinleri tarafından engellendi ve yakınlardaki devlet televizyonu binasına sığındı.[14] Trablus sakinleri araç lastikleri yakarak sokaklara barikatlar kurdu ve diğer isyancılarla bir araya gelmeye başladı.[15] Ayaklanma şehirde hızlıca yayıldı, özellikle Faşlum, Suk el Cuma, Tacura ve Bin Aşur semtlerinde büyük çapta bir ayaklanma gerçekleşmekteydi.[16] Suk el Cuma ve Arrada Caddesi'nde çatışmalar yaşandı.[17]

İsyancılar haberlere göre 20 Ağustos gecesi Trablus Uluslararası Havalimanı ve şehrin içindeki bir cephaneliği ele geçirdi.[18] Trablus sakinleri Kaddafi hükümetinden sokaklara inip "silahlı ajanları" mağlup etmelerini isteyen mesajlar aldı.[19]

Kaddafi hükûmetinin sözcülerinden birinin yaptığı bir açıklamaya göre Kaddafi güçleri şehrin kontrolüne hakimdi ve isyan yarım saat içinde bastırılmıştı.[20][21]

21 Ağustos

UGK güçleri Zaviye'den Trablus'a doğru ilerlemeye başladı. Fazla direnişle karşılaşmayan UGK güçleri Zaviye'nin doğusundaki Cudaim[22][23] ve Trablus'un hemen batısındaki El Maya kasabalarını aldı.[24] Trablus'un hemen dışında bulunan Hamis Tugayı'nın merkezi fazla bir direnişle karşılaşılmadan alındı.[25]

Sabah erken saatlerde Misrata ve Zliten'den UGK askerleri taşıyan gemiler Trablus'a vardı şehrin içinde isyancılara katıldı.[26]

El-Arabiye ve El Cezire'ye göre şehirdeki isyan sabah erken saatlerde devam etmekteydi, Kada semtinde pek çok isyancı öldürülmüştü ve UGK güçleri Mitiga Uluslararası Havalimanı'nı kuşatma altına almışlardı.[27][28] Bir UGK temsilcisi harekâtın zorluk yaşanmadan yürüdüğünü ve hedeflerinin Kaddafi'nin Bab el Aziziye yerleşkesi olduğunu ifade etti.[29]

Öğleden sonra itibarıyla isyancılar şehrin Tacura, Suk el Cuma, Arada ve el Seba semtlerinin kontrollerini tamamen ele geçirmişlerdi. Çoğunluğu isyancı kontrolünde olan Bin Aşur, Faşlum, Mansura ve Zaviyet el Dahmani semtlerinde ise çatışmalar devam etmekteydi.[30]

Libya saatiyle 19:04'te BBC'nin verdiği haberlere göre UGK güçleri Trablus'un 12 km batısındaydı.[31] 19:39'da UGK güçlerinin şehre batıdan girdiği bildirildi.[32] 20:02'deyse BBC şehrin Canzur semtine girildiğini bildirdi.[33] Canzur semtine fazla direnişle karşılaşmadan giren UGK güçlerini coşkulu bir kalabalık karşıladı.[34][35]

Gece bir basın toplantısı yapan Kaddafi hükûmeti sözcüsü Musa İbrahim muharebede o ana kadarki ölü sayısının 1300, yaralı sayısının ise 5000 olduğunu iddia etti ve ölümlerden dolayı NATO'yu suçladı.[36]

Muammer Kaddafi'nin en büyük oğlu Muhammed el Kaddafi UGK güçleri tarafından 21 Ağustos'ta ele geçirilse de ertesi gün Kaddafi güçlerinin yardımıyla tutulduğu yerden kaçırıldı.[37][38]

22 Ağustos

Libya saatiyle saat 01:00'de UGK, Yeşil Meydan da dahil olmak üzere şehrin yüzde doksanını ele geçirilmiş olduğunu açıkladı.[39] El Cezire ve BBC gibi haber kaynakları UGK güçlerinin Yeşil Meydan'a girdiği yönündeki haberleri doğruladı.[40][41] Saat 1:15'te ise UGK güçlerinin şehrin güneyindeki Trablus Uluslararası Havalimanı'nı ele geçirdikleri açıklandı.[40]

Sabah erken saatlerde bir UGK komutanı şehirde Kaddafi güçlerinin halen direnmekte olduğunu belirterek polislerin devriyelik yaparken dikkatli olmasını istedi.[42] Yine sabah saatlerinde, Agence France-Presse şehrin güneyindeki Kaddafi'nin karargahının yakınlarında da çatışmaların olduğunu bildirdi. Bir UGK komutanı Kaddafi güçlerinin halen şehrin %15-20'sini kontrol altında tuttuğunu söyledi. Kaddafi'nin karargahından ayrılan tanklar şehrin belli bölümlerini vurmaya başladı. Kaddafi güçlerinin kesin olarak kontrol altında bulundurduğu ve yabancı gazetecilerin kaldığı Rixos Al Nasr otelinin etrafında çatışmalar devam etmekteydi.[43] Gazetecilerin otelden ayrılmasına izin verilmedi ve bazı kaynaklara göre "insan kalkanı" olarak kullanıldılar.[44]

Öğle saatlerinde Trablus'taki durum karışıktı. Kaddafi güçlerinin kesin olarak kontrol altında bulundurduğu bilinen yerler Bab el Aziziye, Rixos Al Nasr oteli, Tacura'daki bir hastane[45] ve limanın bir bölümüydü.[46] Mitiga Uluslararası Havalimanı'ndaki durum net olmasa da pek çok haber kaynağına göre UGK güçleri havalimanını ele geçirmişti.[47]

Öğleden sonra, UGK güçleri Yeşil Meydan yakınlarındaki bir alandan geri çekildi. UGK güçleri tarafından bunun başka bir yerdeki bir hücum için bir hazırlık olduğu iddia edildi. Tacura'daki UGK güçleri hastanedeki Kaddafi güçlerinin teslim olması için müzakere ettiklerini açıkladı.[48]

Akşam saatlerinde Kaddafi güçleri şehrin batısında ilerleme kaydetti ve UGK güçleri bazı bölgelerden çekildi.[49] Muhammed Kaddafi'nin kaçtığına yönelik ilk söylentiler de yayılmaya başladı.[50]

22 Ağustos gecesi bir UGK yetkilisi Muhammed Kaddafi'nin kaçtığını doğruladı, Kaddafi'nin karargahı için büyük bir çatışma beklediklerini söyledi ve UGK güçlerinin şehrin giriş-çıkışlarında kontrol noktaları kurmakta olduğunu belirtti.[51]

23 Ağustos

Günün erken saatlerinde CNN muhabiri Matthew Chance, Seyfülislam Kaddafi'yle Rixos Al Nasr otelinin yakınlarında konuştuğunu bildirdi.[52] Daha sonra bir UGK yetkilisi ve bunun ardından UGK liderleri Seyfülislam Kaddafi'nin yakalanmasına rağmen o sıradaki kaostan dolayı kaçtığını doğruladı.[53][54]

Liman ve etrafının UGK kontrolüne geçmiş olduğu bildirildi; ama bunun detayları ve tam zamanlaması hakkında net bilgi yoktu.[55][56]

Öğleden sonra, El Cezire muhabiri Zeyna Hudr UGK'nin Yeşil Meydan'ın kontrolünü ele geçirmiş olduğunu doğruladı, meydanın "Şehitler Meydanı" olarak yeniden adlandırıldığını, Mansura'da çatışmaların devam ettiğini ve UGK güçlerinin Bab el Aziziye'ye 500 m kadar yaklaştığını bildirdi.[57]

Bab el Aziziye'ye yapılan hücum kısa bir süre sonra başladı. The Guardian saldırıdan önce havanlar, roketler ve hafif silah atışından oluşan bir bombardımanın gerçekleştiğini bildirdi.[58] İlerleyen saatlerde, UGK güçleri Bab el Aziziye'nin bir kapısını ele geçirmeyi başardı.[57] Kaddafi güçleri bir süre yerleşkeyi savunmaya çalıştı; ama direnişleri bir süre sonra sona erdi ve yerleşkeye akan UGK askerleri havaya ateş açarak sevinç gösterisi yaptı.[59][60][61] Kaddafi'nin ele geçirilen ikametgâhına UGK bayrağı çekildi.[62] Kaddafi veya ailesi ele geçirilen yerleşkede bulunamadı ve nerede oldukları bilinmiyordu.[63] Kaddafi daha sonra yaptığı bir açıklamada Bab el Aziziye'nin kaybının sadece "taktiksel bir hareket" olduğunu iddia etti.[64]

Akşam saatlerinde bir UGK sözcüsü sakinleri nispeten Kaddafi'ye yakın olan Ebu Selim seminin UGK tarafından ele geçirildiğini iddia etse de[65] daha sonra bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Bu sırada Kaddafi güçlerinin havanlar ve ateşle bombardıman yapmaya başlamasıyla Bab el Aziziye'de çatışmalar yeniden başladı. Yabancı muhabirler hemen yerleşkeyi terk etti, bu sırada bir El Cezire muhabiri yaralandı.[66]

France24 televizyonu Kaddafi'nin karargahına yapılan saldırının ardından UGK'nin Trablus Tugayı'nın son 48 saat içinde 60 kayıp verdiğini iddia etti.[67]

24 Ağustos

Öğle saatlerinde Bab el Aziziye yerleşkesinin içinde, avludaki ağaçların arasında saklanan keskin nişancıların varlığı nedeniyle çatışmalar yaşandığı haberleri geldi.[68] Büyük bir direnişle karşılaşan UGK güçleri yerleşkenin merkezindeki korumalı bölgeleri yıkıp Kaddafi güçlerini doğrudan ateşe maruz bırakmak için ağır silahlar kullanmaktaydı.[69] Bunun sonucu olarak UGK güçleri bir süre yerleşkenin merkezinden dış duvarlara kadar çekildi.[70] Rixos Al Nasr oteli bölgesinde de çatışmalar olduğu bildirildi.[71][72][73] Önceki gün UGK güçlerinin ele geçirdiklerini iddia ettikleri Ebu Selim semtinde de çatışmalar devam etmekteydi[74] ve Ebu Selim ile El Hadba semtlerinde Kaddafi güçlerinin kontrolü elinde tuttuğu bildirildi.[75]

Saat 17:00 civarlarında Kaddafi güçlerinin kontrolündeki Rixos al Nasr otelindeki yabancı gazetecilerin otelden ayrılmasına izin verildi.[76] Trablus Uluslararası Havalimanı'nın dört gündür UGK kontrolünde olduğu doğrulandı, Kaddafi'nin kişisel uçaklarının havalimanında bulunduğu ve havalimanının yakınlarındaki yolda çatışmaların devam ettiği bildirildi.[77]

UGK Kaddafi'yi öldüren veya yakalayan kişinin affedileceğini ilan etti. Bir iş adamı da Kaddafi'nin yakalanması veya öldürülmesi için 1.67 milyon dolarlık ödül koydu.[69]

UGK savaşçıları ve taraftarları şehirde kontrol noktaları kurmaya devam etti. Şehitler Meydanı'ndaysa kutlamalar devam etmekteydi.[69]

Sadi el Kaddafi, CNN'e Kaddafi güçleri adına müzakere yapma yetkisine sahip olduğunu ve BM ile NATO'yla ateşkes konusunda görüşmek istediğini söyledi. Bu daha önce yapılan ve UGK güçlerinin eli geçtiği söylenen iddiaları yalanlayan bir görüntüydü.[78]

25 Ağustos

UGK güçleri, Kaddafi güçlerinin elinde bulunan Ebu Selim ve El Hadba el Hadra semtlerini ele geçirmeye çalışmaktaydılar.[79][80]

Kaddafi güçlerinin Trablus Uluslararası Havalimanı'nda bulunan bir Libya Havayolları uçağını vurduğu bildirildi.[81] UGK güçleri havalimanını şehir merkezine bağlayan yolu almaya çalışırken havalimanında bir cephanelik patlaması meydana geldi.[81] Yerel saatle 2:00 sularında CNN Kaddafi'nin yerleşkesinin bir köşesinde çatışmaların sürdüğünü bildirdi.[81]

Reuters NATO'nun düzenlediği bir hava saldırısının ardından UGK güçlerinin Ebu Selim'i ele geçirdiğini bildirdi.[82]

26 Ağustos

Trablus'taki bir UGK kontrol noktası, 26 Ağustos 2011.

Trablus'ta Kaddafi güçlerinin kontrolündeki iki askeri kamp olan Halit el Fercan ve Kasr Bin Gaşir'de görgü tanıklarının ifadelerine göre Kaddafi güçleri çok sayıda mahkûmu öldürdü. 160 mahkûmun metal bir hangardan kaçması üzerine mahkûmlara karşı el bombaları ve silah etişi kullanıldı.[83]

Muammer Kaddafi, şehirdeki bir karargahta oğlu Hamis ve kızı Ayeşa ile görüştü. Bunun ardından şehirden Saba istikametine giden ve yüksek güvenlik önlemleriyle korunan bir konvoyla üçü de şehri terk etti.[84]

27 Ağustos

Geceleyin UGK güçleri havalimanı yakınlarındaki Kasr Bin Gaşir'i ele geçirdi.[85] Şehirde Kaddafi güçlerinin kontrolündeki tek bölgenin sadece bir yerleşke olduğu iddia edildi.[86]

Günün karardığı saatlerde Kaddafi güçlerinin tamamen şehirden çekildikleri iddia edilse de[87] medya gece boyunca çatışmaların devam ettiğini bildirdi.[88]

28 Ağustos

UGK güçleri şehir merkezinin 5 km güneyinde bulunan ve Kaddafi güçlerinin kontrolündeki son bölge olan Salaheddin'e saldırdı ve birkaç saat süren bir çatışmadan sonra ele geçirmeyi başardı.[89]

Kaynakça