Sosyal Öyküler

Sosyal Hikâyeler veya Sosyal Öyküler, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin etkili ve uygun bir şekilde etkileşim kurabilmeleri için kişilerarası iletişimin ip uçlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir araç olarak tasarlanmıştır.[1] Araç formatı, temel iletişim becerilerine sahip yüksek işlevli kişiler için tasarlanmış olsa da sonradan iletişim becerileri zayıf ve düşük düzeyde işlevselliğe sahip bireylere de uyacak şekilde büyük ölçüde uyarlanmıştır.(örneğin, sosyal durumları anlamakta veya değişimle başa çıkmakta güçlük çeken çocuklar[2])

Günümüzde sosyal hikâyeler, otizmli veya sosyal iletişimde yetersizliği olan bireyleri her türlü sosyal etkinliklere hazırlamak için hedeflenen şekillerde kullanılmaktadır.

Tarih

Sosyal Hikâyeler, otizm spektrum bozukluğu(OSB) olan kişilerin sosyal becerilerini geliştirmek için 1991 yılında Carol Gray tarafından geliştirilen bir kavramdır.[3] Bir eğitimci, ebeveyn, sosyal hizmet uzmanı veya okul psikoloğu tarafından anlatılabilirler.[4] Amaç, genellikle konu etrafında meydana gelen olayların ve sebeplerinin açıklanması yoluyla bilgi paylaşılmasıdır.[5] Sosyal hikâyelerde yaşananlar için en uygun sosyal etkileşim modelinin öğretimi sağlanır, bir diğer işlem ise hikâyelerde yapılan doğru davranışların taktir edilmesi pekiştirilmesidir.[6][7][8] Sosyal hikâyeler bir tür sosyal anlatı olarak kabul edilir.[9]

İçerik

Bir Sosyal Hikâyede kullanılabilecek yedi cümle türü vardır:[10]

Betimleyici cümle: "Neden" sorusuna yanıt verirler. Sosyal bir durumda en ilgili faktörleri tanımlayan fikir ve varsayım içermeyen gözlemlenebilir cümlelerdir. (ör: Bazen öğretmenim evde yapmak için bana alıştırma verir)

Yansıtıcı cümle: Bireyin başkalarının çeşitli olayları nasıl algıladığını öğrenebilmesi için diğer insanların içsel durumlarını açıklar.(ör: Yemeğim bittikten sonra anneme “eline sağlık” dersem çok mutlu olur.)

Yönlendirici cümle: bir duruma veya kavrama yönelik bir yanıt seçimini olumlu terimlerle sunar veya önerir. (ör: konuşmaya başlarken ilk olarak “merhaba” demem gerekir.)

Doğrulayıcı cümle: ifadelerin anlamını artırır ve ortak olarak paylaşılan bir değer veya görüşü ifade edebilir. Ayrıca önemli noktaları vurgulayabilir, öğrenciye güven vermek için bir yasaya veya kurala başvurabilirler.(ör: Birisi bana bir şey verdiğinde, “Teşekkür ederim” demek hoş olur.)

Kontrol cümlesi: Söz konusu amaca ulaşmada anne babaların, kardeşlerin, akranların ve uzmanların bireye nasıl yardım edebileceklerini anlatan cümledir (ör: Yemeğim bittikten sonra ellerimi yıkamayı hatırlamaya çalışacağım)

İşbirlikçi cümle: Bireye yardım etmek için başkalarının ne yapacağını açıklanmasıdır. Bu, çeşitli kişiler tarafından tutarlı yanıtların sağlanmasına yardımcı olur.(ör: Ödevlerimi yaparken babam bilmediğim konuları anlatarak bana yardım eder.)

Kısmi cümleler: kişiyi bir durumdaki bir sonraki adıma, başka bir kişinin tepkisine veya kendi tepkisine ilişkin tahminlerde bulunmaya teşvik edilmesidir.[11]

Kaynakça