Nguyen Van Hung
Nguyen Van Hung (Vietnamca: Nguyễn Văn Hùng; Çince: 阮文雄; Pinyin: Ruǎn Wénxióng; 1958 doğumlu) Tayvan'da bir Vietnam Avustralya Katolik rahip ve insan hakları aktivisti. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı tarafından "günümüz köleliğini sona erdirmek için hareket eden bir kahraman" olarak tanındı.[1][2]
Erken dönem
Nguyen Van Hung, iki erkek kardeşi ve beş kız kardeşi olan Güney Vietnam'daki Bình Tuy eyaleti dışında alt-orta sınıf bir ailede büyüdü. Babası bir balıkçı idi, ancak hastalıkla uzun bir savaştan sonra öldü ve annesini ülkenin kuzeyindeki kökleri olan dindar bir Katolik olan ailenin ana ekmeği olmaya zorladı. Nguyen Van Hung, annesinin inancını takip etti.
1979 yılında tıka basa dolu bir tekneyle Vietnam'dan ayrıldı; sadece 36 saat sonra bir Norveç gemisi tarafından kurtarılarak Japonya'ya götürüldü ve oraya vardığında St. Columban Misyoner Cemiyeti'ne katıldı.
Üç yıl Japonya'da yaşadı, eğitim gördü ve kendini geçindirmek için çeşitli işler yaptı, bunlar arasında otoyol tamircisi, çelik fabrikası işçisi ve mezar kazıcısı da vardı. İlk olarak 1988'de misyoner olarak Tayvan'a geldi, ardından bir ilahiyat okulunda eğitim almak için Avustralya'nın Yeni Güney Galler eyaletindeki Sidney'e gitti. 1991'de rahip olarak atandı ve ertesi yıl (1992'de) Tayvan'a geri döndü.[3]
Tayvan'daki çalışmaları
Nguyen Van Hung, 2004 yılında Tayvan'daki Vietnam göçmenlerine yardım sağlamak için Taoyuan İlçesi'nde (şimdi Taoyuan Şehri) Vietnam Göçmen İşçiler ve Gelinler Ofisi'ni kurdu. Vietnam Amerikan radyo istasyonu Little Saigon Radio ve diğerleri ona bir gramer okulunun ikinci katını kiralamasında yardımcı oldu; yetmiş fit karelik iki oda uyku alanı sunarken, diğer ikisi ofis alanı olarak kullanılıyor. Mandarin dersleri, oda ve yemek ve hukuki yardım sağlıyorlar.
Nguyen Van Hung'un yabancı işçilere ve gelinlere yönelik suistimalleri ifşa etmesi, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, insan ticaretiyle mücadelede çaba göstermemeleri nedeniyle Kamboçya gibi ülkelerle birlikte Tayvan'ı "2. Kademe" bölge olarak listelemesine yol açtı ve bu, adanın hükümeti için büyük bir uluslararası utanç kaynağı oldu. Çalışmaları ayrıca onu Tayvan'da sindirme hedefi haline getirdi.[4]