Karduya

Kuzey Mezopotamya'da tarihi bölge

Karduya veya Karduk (Ermenice: Կորճայք, Korčayk; Antik Yunanca:[1] Κορδυηνή, Kordyene; İbranice:[2] קרטיגיני), Mezopotamya'nın kuzeyi ile Ermenistan Krallığı'nın güneybatısı; günümüzde ise Türkiye'nin güneydoğusu ile Irak'ın kuzeyi arasında kalan antik bir bölge.

Karduk Krallığı, M.Ö. 60

1991'de yayınlanan Encyclopaedia Britannica'ya göre Karduya, Şırnak'ın eski adıdır.[3] Arap ve Süryani kaynaklarında Van Gölünün güneyi Bēt Qardū olarak geçmektedir. Burası Fırat Nehri ile Cudi Dağı arasında uzanan bir bölgedir.[4]

Köken

Karduklar ile Gutilerin aynı halk olduğunu iddia eden bazı tarihçiler bulunmaktadır. Anabasis adlı eserinde Ksenophon, Hemrin Dağları'nda yaşayan bu halkın, Med ve Saka soyundan geldiğini söylemiştir.[5]

Anabasis'te Karduklar

Anadolu satrabı Genç Kiros, Ahameniş tahtını ele geçirmek için kardeşi II. Artakserkses’e karşı giriştiği Cunaxa Savaşı'nda hayatını kaybeder.[6] Bunun üzerine ordunun başına geçen Ksenophon geri çekilmeye karar verir.[7] Ksenophon eve dönüş yolunda Karduklarla karşılaştıklarını söylüyor. Bu halkın dağlarda oturduklarını, çok savaşçı olduklarını ve krala bağımlı olmadıklarını öğreniyor.[8]

Ksenophon, Kardukları barbar olarak tanımlıyor ve nasıl savaştıklarıyla ilgili şu bilgileri veriyor:[9]

Bazen de, yükseklere tırmananlar inerlerken Barbarlardan zarar görüyorlardı; çünkü Barbarlar öyle ayağına tez insanlardı ki, çok yakından kaçsalar bile kurtuluyorlar üstelik bir yay ve sapandan başka silah taşımıyorlardı. Ok atmada çok ustaydılar. Yaylarının uzunluğu dört beş ayaktan, oklarının ki ise üç ayaktan daha fazlaydı. Oklarını sol ayaklarıyla yayın aşağı kısmına basıp kirişi kendilerine doğru çekerek fırlatıyorlardı. Okları, kalkanları ve zırhları deliyordu.

Bazı yazarlar Ksenophon'un Anabasis eserinde geçen Kardukların, Kürtlerin ataları olduğu kanaatindedir.[10][11]

Genç Kiros'un ve On Bin paralı ordunun Cunaxa savaşı öncesi ve sonrası gidişat güzergahları. Kırmızı çizgi Ksenophon'un Karduk bölgesinden geçtiğini göstermektedir.

Roma kaynakları

Finik Kalesi, Cizre'nin kuzeybatısı

Roma tarihçisi Strabo'ya göre Gordiya (Γορδυηνῆ) Thospitis Gölü ile Dicle nehri arasında kalan bölgedir ve bu bölgede Sareisa, Satalca, Finik adlı üç şehir vardır. Eski adları Karduchi olan Gordileri Ermenistan Kralı kuşatma silahları yapımında kullanmıştır. Bir söylentiye göre Eretrialılar Persler tarafından Mezopotamya'ya sürüldüğü vakit Gordiler onlara kapılarını açmışlardır. Ayrıca Strabo, Gordilerin Triptolemus'un soyundan geldiğini söylemiştir.[12]

353 yılında Roma ordusu, Pers İmparatorluğu ile girdiği savaşta çok ağır kayıplar verdiği için Julianus askerî güçleri Kardukların yaşadığı bölgenin kuzeyine çekildiler. Yenilen taraf Roma olunca Karduya ve Arzanene Perslerin hakimiyetine girdi.[13]

Pompey ve Karduya

II. Tigran'ın şehirlerini yıkıp Tigranakert'e sürdüğü yerli halk yani Karduklular ona düşmanlık besliyordu.[14] M.Ö. 69 yılında Karduya kralı Zarbienus Tigran'a karşı bir isyan başlatmayı düşünüyordu ve bu konuda Roma'dan yardım istedi. İsyan haberini alan Tigran Zarbienus'u öldürdü. Lucullus bölgeyi alıp Zarbienus adına anıt dikti.[15] Tigran'ın ardında bıraktığı ganimetleri Karduk halkına sundu ve onlardan kendileriyle birleşmesini istedi.

Part kralı III. Farhad, Ermenistan ve Pontus Krallığı'nı aldıktan sonra Fırat nehrine doğru gelen Pompey ile bir anlaşma yapmak istedi. Ancak Pompey anlaşmayı reddederek Karduya topraklarını geri istedi. Bunun üstüne Pompey general Afranius'u Karduya üzerine gönderdi ve bölgeyi savaşmadan ele geçirdi. Partlar Erbil ve Adiabene'ye geri çekildi.[16]

Yahudi ve Arap kaynakları

Yahudi ve Arap kaynaklarına göre Nuh'un Gemisi Ermenistan'a değil Karduya dağlarına oturmuştur. Yahudilerin kutsal kitabı Targum'a göre Ağrı Dağı Karduya'nın içindedir.[17] Ayrıca Yahudi kaynaklarında, Karduya halkının kökenini, Sultan Süleymanın hizmetkar Cinlerinin 500 güzel kadınla evlenmesiyle türediğini işaret etmektedir.[18][19][20][21][22] Aynı efsane, erken İslami dönemde, Kürtlerin kökenine dair yapılan araştırmalarda söz edilmiştir.[23]

Kur'an'a göre ise Nuh'un Gemisi Cudi'ye oturmuştur. (Hud Suresi:44) Cudi isminin kökeniyle ilgili bazı kaynaklar Kürt Dağı anlamına geldiğini aktarırken[24] ismin Sümer yazıtlarında Gudi ve Babil yazıtlarında Kurti olarak geçtiği; Arâmiler'in Cûdî için Qardu (Gudi isminin Âsur dönemi karşılığı) ismini kullandığı ve bunun 'Kürt' kelimesinin Asur dönemi karşılığı olduğu belirtilmiştir.[25]

Karduya bölgesi'nin kronolojisi

Kaynakça