Kaparot

Kaparot (İbraniceכפרות, Tekil: Kapara) bazı Yahudilerce Yom Kippur arifesinde uygulanan bir Yahudi ayinidir. Kişi, tavuğu veya bir tutam demir parayı bir başkasının kafasının üzerinde üç kere çevirerek o kişinin günahlarını sembolik olarak tavuğa veya paraya geçirir. Ardından tavuk kesilir ve oruç öncesi öğün olarak fakirlere verilir.[1] Eğer kapara için kullanılan nesne paraysa, bu para fakire, oruç tutmaya başlamadan önceki öğününü alması için verilir.

Kapara için tavuk tutan adam taşbaskısı; 19. yüzyıl sonu, 20. yüzyıl başı.

Etimoloji

Kapara [כפרה], kaparotun tekil hali olup kefaret anlamına gelir; İbranice k-p-r kökünden meydana gelen kelime "kefaret etmek" anlamını taşır.[2][3]

Uygulama

Yahudi dini uygulaması olan Kaparot'ta, horoz resmen dini ve kutsal kase görevi görüp kişinin kafası üzerinde sallandırılır ve Kefaret Günü olarak da bilinen Yom Kippur arifesinde akşamüstü kurban edilir.

Rabbi Rimler, Yom Kippur bayramında Kapara için tavuk keserken.

Kurbanın amacı, sembolik olarak tavuk kullanılıp, insanoğlunun günahlarından kefaret etmesidir ve bunun için Eski Ahit'ten Yeşaya 1:18 baz alınmıştır. Dini uygulamadan ilk olarak Babil'deki Sura Akademisi'nin gaonu Natronay Ben Hilay tarafından MÖ 853'te bahsedilmiştir. Ben Hilay, bu geneleğin Babil Yahudileri ve Pers Yahudileri tarafından uygulandığından bahseder. 9. yüzyıl Yahudi dinadamları, İbranice kelime gever'in[4] hem "adam" hem "horoz" anlamına geldiğini, dolayısıyla horozun insanoğlu yerine dini ve ruhani uygulamalarda ikame edilebileceğini anlatır.

Bu dini inanç sistemi içinde ve hatta kurban gerektiren diğer din sistemlerinde, bu dini ve ruhani eylem geçerli ve gereklidir çünkü "kurban töreni, kutsal olanla iletişim kurmak için aracı bir eylemdir; bu tören kişinin kendisiyle görünmez güçler arasında bağ kurmayı olanaklaştırır".[5]

Genelde Haredi cemaatlerinde olmak üzere, moden zamanlarda kaparot, erkekler için canlı horoz ve kadınlar için canlı tavuk kesilerek uygulanır. Diğer cemaatlerde tavuk yerine para da kullanılabilir ve bu para yardım için bağışlanır.[6]

Ayin uygulanmadan önce Mezmurlar 107:17-20 ve Eyüp 33:23-24 okunur. Tavuk veya para baş üzerinde sallandırılırken aşağıdaki pasaj üç kere okunur:

Bu benim takasımdır, bu benim bedelimdir, bu benim kefaretimdir. (Bu horoz (tavuk) ölüme giderken / bu para bağışa giderken), ben iyi ve uzun bir hayata ve huzura girip gideceğim.[7]

Tarihi ihtilaf

Şulhan Aruh Orahayim ch.605'in orijinal baskısında Kaparot'un kaldırılması gereken abes bir gelenek olduğu yazıldır. Sonraki basımlarda "abes gelenek" deyişi kaldırılmıştır.

Kaparot'a, Nahmanides, Solomon ben Adret ve Yosef Karo gibi dinadamları tarafından şiddetle karşı çıkılmıştır. Adı geçen kişilerce, bu ayin gayri-Yahudi bir gelenek olup Kudüs Tapınağı dışında kurban kesilmesine karşı çıkan Yahudilik ruhuyla bağdaşmamaktadır. Fakat bu ayin Asher ben Jehiel ve oğlu Jacob ben Asher tarafından onaylanmıştır. Bu uygulama özellikle Isaiah Horowitz ve Isaac Luria gibi Kabalistleri cezbetmiştir ve Yeşaya 1:18'e istinaden kesilecek horozun beyaz olması tercih edilir. Bunun ardından bu uygulama başta genelde Doğu Avrupa Yahudileri olmak üzere kabul görmüştür.

Şulhan Aruh'ta Yosef Karo'nun bu eylemi tasvip etmediği görülür. Mişna Berura'ya göre bunun sebebi, bu ayinin gayri-Yahudi geleneklere benzemesidir. Rabbi Moses Isserles ise buna karşı çıkıp Kaparot'u destekledi.[8] Özellikle Aşkenaz cemaatlerde Isserles'in duruşu büyük çapta kabul gördü. Kaf Hachaim'in 19. yüzyıl çalışmasına göre bu gelenek Sefarad cemaatlerce de kabul görmüştür.

Bazı Yahudiler Kaparot için, Tza'ar Ba'alei Chayim (hayvanlara uygulanan şiddete karşı gelen ilke) baz alınarak hayvan kesilmesine karşı çıkar.[9] 2005'te Yom Kippur arifesinde Brooklyn, New York'ta, Kapara amacıyla birkaç tavuk kümeste ve yağmurlu ortamda terkedildi; aç ve susuz tavuklardan bazıları ASPCA tarafından kurtarıldı.[10] Williamsburg'lu Ortodoks Yahudi haham Jacob Kalish'e, 35 tavuğu kapara amaçlı suda boğduğu için hayvanlara şiddet uygulamaktan dava açıldı.[11] Tavukların uygunsuz muamele görmesinin zabıtlara geçmesi sonucu, buna cevaben Yahudi hayvan hakları örgütleri, başta İsrail'de olmak üzere kapara eylemlerine gözlemci göndermeye başladı.[12][13] İbadet özgürlüğü ve laik kanunlarda hayvanların dini ayinlerde kullanılma kuralları gereğince Kaparot konusunda ABD Anayasa Mahkemesinin kararı şöyle olmuştur: (Özgürlük ile ilgili olan) Bir numaralı kanunun geçerli olması için dini inançların başkaları tarafından kabul edilebilir, mantıklı, istikrarlı ve anlaşılabilir olması zorunluluğu yoktur.[14][15]

Erica Silverman'ın yazdığı çocuk kitabı olan When the Chickens Went on Strike ("Tavuklar Greve Gidince", 2005)[16][17] Yidiş yazar Sholom Aleichem'in "Kapores" hikâyesinden esinlenilmiştir. Hikâye, 19. yüzyılda Roşaşana bayramı için hazırlık yapan bir Rus köyünde geçmektedir. Bir çocuk, tavukların greve gideceğine kulak misafiri olur. Kaparot için kullanılmaktan bıkmışlardır. Tavuklar kaçıştığı zaman kadınlar buğdaylarla, erkekle güç kullanarak ve haham pazarlık yoluyla tavukları geri getirmeye çalışırlar. En sonunda tavuklar sorar "[Yahudilerin kapara uygulaması gerektiği] Nerede yazılıdır?". Sonunda çocuk tavuklara yalvarır: "Kapara'sız babamı asla gururlandıramayacağım", tavuk cevap verir: "Evlat, bunun için tavuğa mı ihtiyacın var?"

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar