Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 822 sayılı kararı


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 822 sayılı kararı 30 Nisan 1993 tarihinde kabul edildi. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin kötüleşmesi ve ardından silahlı çatışmaların artmasıyla bölgedeki insani durumun kötüleşmesi konusundaki endişelerini dile getiren Konsey, düşmanlıkların derhal durdurulmasını ve başta Kelbecer bölgesi olmak üzere Dağlık Karabağ'dan Ermeni işgal güçlerinin derhal geri çekilmesini talep etti.[1]

BM Güvenlik Konseyinin
822 sayılı kararı
Azerbaycan haritası ve Kelbecer Rayonu
Tarih30 Nisan 1993
Oturum no.3,205
KodS/RES/822 (Doküman)
KonuErmenistan-Azerbaycan
Oylama
  • Kabul: 15
  • Ret: Yok
  • Çekimser: Yok
SonuçKabul edildi
Güvenlik Konseyi üyeleri
Daimi üyeler
Geçici üyeler
← 821 sayılı kararı
823 sayılı kararı →

Arka plan

Karabağ Savaşı, 1980'lerin sonundan Mayıs 1994'e kadar, Azerbaycan'ın güneybatısındaki anklav Dağlık Karabağ bölgesinde, Ermenistan Cumhuriyeti tarafından desteklenen çoğunluğu etnik Ermeni olan Dağlık Karabağ ile Azerbaycan arasında meydana gelen etnik ve bölgesel bir çatışmaydı. Savaş ilerledikçe Azerbaycan Dağlık Karabağ'daki ayrılıkçı hareketi engellemeye çalışırken, her ikisi de eski Sovyet cumhuriyetleri olan Ermenistan ve Azerbaycan, Karabağ'ın dağlık tepelerinde bir savaşın içine girdiler.[2][3]

1992'ye gelindiğinde artık bağımsız olan iki ülke arasında tam ölçekli bir savaş durumu vardı. Kış yaklaşırken, her iki taraf da gaz ve elektrik gibi kaynaklarını korumak amacıyla tam ölçekli saldırılar düzenlemekten büyük ölçüde kaçınmıştır. Karabağ'da yaşayanlar için bir otoyol açılmasına rağmen iki tarafın da uyguladığı ekonomik ablukalar nedeniyle bölge sakinleri büyük zarar gördü.[4] Ermenistan ve Karabağ'daki pek çok ailenin sıcak suya erişimi olmadığından 1992-1993 kışı daha da soğuk geçti.[5]

1993 baharında Ermeni kuvvetleri, bir önceki yıldan beri Azerbaycanlıların ellerinde tuttuğu Karabağ'ın kuzeyindeki köylere doğru yeni bir taarruz dalgasına başladı.[6] Askerî yenilgiler nedeniyle yaşanan hayal kırıklığı Azerbaycan iç cephesinde büyük bir etki yarattı. Ermenistan'da da benzer şekilde siyasi kargaşa ortamı hakimdi.[7]

Kelbecer

Karabağ'ın kuzeybatısında bölgenin sınırları dışında, Ermenistan'ı çevreleyen Kelbecer rayonu vardı. Rayonda bulunan birkaç köy Azeri ve Kürtlerden oluşmaktaydı.[8] Mart 1993'te, Ağdere'de bulunan Sarsang barajı yakınlarında Ermenilerin eline geçen bölgelerin Azerbaycanlıların saldırısına uğradığı bildirildi.[9] 2 Nisan'da Ermeni kuvvetleri, Gence-Kelbecer kesişimi yakınında Azerbaycan kuvvetlerine saldırı düzenleyerek iki yönden Kelbecer'e doğru ilerledi. Azerbaycan kuvvetleri Ermeni kuvvetlerini durduramadı. Yöneltilen ikinci saldırı da Azerbaycan savunmasını hızla alt etti. 3 Nisan'a kadar Ermeni güçleri Kelbecer'i işgal etti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Elçibey, iki ay süreyle olağanüstü hâl ilan etti ve genel zorunlu askerlik uygulamasını başlattı.[9] İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kelbecer saldırısı sırasında Ermeni güçlerinin sivil halkı göçe zorladığını, ayrım gözetmeden kişilere ateş açtığını ve rehin alma dahil olmak üzere birçok savaş kuralını ihlal ettiğini tespit etti.[8]

Karar

30 Nisan'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Türkiye ve Pakistan'ın ortaklığında tüm düşmanlıkların derhal durdurulmasını ve işgalci güçlerin Kelbecer'den çekilmesini talep eden 822 sayılı Kararı kabul etti.[10] Konsey, ilgili tarafları AGİT Minsk Grubu tarafından önerilen barış süreci çerçevesinde çatışmaya son vermek için müzakereleri sürdürmeye ve süreci aksatacak her türlü eylemden kaçınmaya çağırdı.[11][12] Karar daha sonra, bölgedeki sivil halkın çektiği acıyı insani yardım yoluyla hafifletmek için uluslararası insani yardım çabalarına engelsiz erişim çağrısında bulunarak taraflara uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerektiğini hatırlattı. Son olarak Konsey, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ve uluslararası ajanslardan, etkilenen sivil nüfusa, özellikle yerinden edilmiş olanlara, ilgili acil yardım sağlanmasını talep ederek, Genel Sekreter ve AGİT Minsk Grubu'nun rapor vermeye devam etmelerini arz etti.[10]

Sonuç

Her iki taraf da kararın kabul edilmesini memnuniyetle karşıladı.[4][13] Yine de çatışmalar 1993 boyunca ve 1994'e kadar devam etti. 5 Mayıs 1994'te her iki ülke de çatışmaları durdurma ve 12 Mayıs'ta yürürlüğe giren ateşkesi uygulama kararı aldı.[14] Bölgenin bazı bölgelerinde ara sıra çatışmalar devam etse de ateşkes 2018 itibarıyla hâlâ yürürlüktedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça