Arnavut milliyetçiliği

ilk kez 19. yüzyılda Arnavut millî uyanışı sırasında etnik Arnavutların ürettiği milliyetçi fikir ve kavramların genel bir adı

Arnavut milliyetçiliği, ilk kez 19. yüzyılda Arnavut millî uyanışı sırasında etnik Arnavutların ürettiği milliyetçi fikir ve kavramların genel bir adıdır. Arnavut milliyetçiliği, coğrafi olarak genişletilmiş bir Arnavut devletinin veya büyük Arnavut nüfusunu barındıran bitişik Balkan topraklarını kapsayan Büyük Arnavutluk'un oluşturulması fikirlerini de içeren Arnavutçuluk[1][2][3][4][5][6] ve Pan-Arnavutçuluk[7][8] gibi benzer kavramlarla da ilişkilidir.

Geç Osmanlı döneminde Arnavutlar çoğunlukla Osmanlı İmparatorluğu ile yakın bağları olan Müslümanlardı.[9] Daha önce Arnavut devletinin olmaması, Arnavut milliyetçiliğinin Sırplar ve Yunanların komşu milliyetçiliklerinin aksine daha sonra gelişmesine yol açtı.[9][10] Balkan Arnavutlarının yaşadığı toprakların komşu Ortodoks Hristiyan devletler tarafından bölünmesi sonucunu doğuran Doğu krizinin başlaması (1870'ler), Arnavut millî uyanışı döneminin ve milliyetçi hareketin ortaya çıkmasını teşvik etti.[9][11][12][13][14] 19. yüzyılda, bazı Batılı bilimsel etkiler, Arbıreşçe ve Arnavut millî uyanış figürleri gibi Arnavut diasporaları, Arnavutların kendi kaderini tayin için Balkan Arnavutları arasında fikirlerin yayılmasında büyük katkılarda bulundular. Bunlar arasında çağdaş zamanlarda Arnavut milliyetçiliğine hâkim olan Arnavutların kökeninin İliryalılar'a dayandığı fikrinin yanında eski halklardan Pelasglar'ın da ataları olduğu dile getiriliyordu.[15][16]

Osmanlı döneminden kalma topraklar üzerinde diğer Balkan milliyetçilikleri ve devletleri ile toprak talepleri nedeniyle çakışan bu fikirler, komşu halklara üstünlük sağlamayı amaçlayan, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin hakkını içeren ve komşu ülkelere karşı yayılmacı iddialara izin veren ulusal bir mit içermektedir.[15][17][18][19] Pan-Arnavut duyguları da mevcuttur ve bu duygu tarihsel olarak, Kosova ve Batı Makedonya'nın bir kısmı Mihver İtalyan güçleri tarafından İkinci Dünya Savaşı sırasında Arnavutluk'u himaye etmek üzere birleştiğinde sadece bir kez gerçekleşmiştir. Arnavut milliyetçiliği, Arnavut kökenleri, kültürel saflık ve ulusal homojenliği, Arnavutluk ulusal kimliğinin temeli olarak dini kayıtsızlığı ve devam eden ulusal mücadelelerle ilgili bir dizi efsane içeriyor.[20] İskender Bey figürü, bir kişiye dayanan Arnavut milliyetçiliğinin ana kurucu mitlerinden biridir, diğer efsaneler fikirlere, soyut kavramlara ve kolektivizme dayanmaktadır.[21][22][23][24]

Tarihi

Bazı yazarlar, Arnavut milliyetçiliğinin, Yunan ve Sırp muadillerinden farklı olarak, kökenleri Osmanlı karşıtı bir mücadeleden ortaya çıkmayan ve bunun yerine Doğu Krizi (1878) dönemine ve Sırplar ve Yunanlar tarafından bölgesel bölünme tehdidine dayanan farklı bir tarihsel bağlamda olduğunu savunuyorlar, diğerleri ise Arnavutluk milliyetçiliğinin daha önce 1878 olaylarına karşılık olarak hem Osmanlı yönetiminin politikalarına hem de rakip Balkan milliyetçiliği politikalarına tepki vererek jeopolitik bir harekete dönüşen bir toplumsal reform hareketi olarak ortaya çıktığı görüşüne sahipler. Tartışmalı alanlar için komşularla rekabet etmek Arnavutları ulus için mücadele etmeye ve Avrupa güçlerinden destek aramaya zorladı.[25] Bazı araştırmacılar, Arnavut milliyetçiliğinin 1878'de ortaya çıktığı ya da belirli bir başlangıç tarihi belirleme paradigmasının yanlış olduğu görüşüne katılmıyorlar,[26][27][28] ancak bu olaylar, Arnavutluk ulusal hareketinin siyasallaşmasına ve Arnavutluk kolektif kültürü ve hafızasında çağdaş zamanlarda ifade edilen Arnavut milliyetçiliği mitolojisinin bir parçası haline gelen mitlerin ortaya çıkmasına yol açan önemli bir an olarak kabul edilir. Bu tarihsel bağlam, milliyetçilerin ulusal onaylama arayışındayken ve ulusal duyguların ve dilin aşınması olarak gördükleri şeylere karşı koymak için Arnavutluk ulusal hareketini de görünümde savunmacı hale getirdi.[29] 19. yüzyılda Arnavutlar üç dini gruba ayrıldı. Katolik Arnavutlar, Avusturya-Macaristan koruması ve İtalyan bürosu himayesi nedeniyle okul ve kilisede bazı Arnavut etno-dilbilimsel ifadelere sahiptiler.[30] Konstantinopolis Patrikhanesi altındaki Ortodoks Arnavutlar, Yunanca ve geç Osmanlı dönemine doğru okuryazarlık ve okul eğitimi almışlardı.[30][31][32][33] Bu dönemde tahmini nüfusu bir milyondan fazla olan Müslüman Arnavutların Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Balkan Arnavut nüfusunun yaklaşık %70'ini oluşturuyordular.[30]

Doğu Krizi ve Arnavutluk ulusal uyanışı

Doğu Krizinin yükselişiyle birlikte Müslüman Arnavutlar, Osmanlı devletine sadakat ile ortaya çıkan Arnavut milliyetçi hareketi arasında parçalandılar.[34] İslam, Sultan ve Osmanlı İmparatorluğu geleneksel olarak daha geniş Müslüman topluluğa ait olarak eş anlamlı olarak görülüyordu. Arnavut milliyetçi hareketi kendi kaderini tayin hakkını savundu ve Arnavutların devlet içinde ayrı bir topluluk ve dil olarak sosyo-politik olarak tanınmasını sağlamaya çalıştı.[35] Arnavut milliyetçiliği, daha geniş Arnavut nüfusunun popüler talebi olmadan Arnavut aydınları arasında başlayan bir hareketti.[36] Jeopolitik olaylar, birçok Müslüman olan Arnavut milliyetçilerinin kendilerini Osmanlılardan, İslam'dan ve o sırada ortaya çıkan Sultan II. Abdülhamid'in pan-İslami Osmanlıcılığından uzaklaştırmaya itti.[13][35][37] Rus-Türk Savaşı sırasında, gelen Sırp ordusu Müslüman Arnavut nüfusunun çoğunu Topluca ve Niş bölgelerinden Kosova'ya sürerek Prizren Ligi'nin (1878-1881) Doğu krizine yanıt olarak ortaya çıkmasını tetikledi.[11][31][38] Prizren Birliği, bir grup Arnavut entelektüel tarafından komşu Balkan ülkeleri arasında bölünmeye direnmek ve Arnavutları üniter dilsel ve kültürel ulus haline getirerek bir Arnavut ulusal bilinci öne sürmek için kuruldu.[11][31]

Kaynakça

Özel
Genel