András Kuttik

1923-1926 yılları arasında İtalya'da Modena FC, Pro Patria ve Legnano takımlarında forma giymiş, büyük başarılar elde etmeden futbolculuğu bırakmıştır.

Teknik direktörlük hayatını genel olarak İtalyan Ligi'nde sürdürmüştür. Teknik direktörlük hayatına 1929'da Serie B'ye çıkan FC Verona'nın başına getirilerek başlayan Kutik, 3 sezon sürdürdüğü bu görevde takımı Serie A'ya çıkaramaz. Daha sonra Cagliari Calcio, Bari takımlarını çalıştırmıştır. 1936'da L'Aquila Calcio'ya getirilir. Büyük umutlar beslenmesine rağmen takımı Serie B'den C'ye düşer. Sonraki sezoun grubunda ikinci olup tekrar Serie B'ye çıkma şansını kaybeder, ama İtalya Kupası'nda beklenenden daha yukarılara çıksa da o sene kupayı alan Juventus'a elenirler.

Başarısız Vicenza, Bari, Torino FC, Lucchese maceralarından sonra tekrar geldiği Torino FC'yi 1942-43 sezonunda İtalya şampiyonu yapar ve o sene İtalya Kupası'nı kazanır. Kutik takıma kazandırdığı şampiyonluğun yanında Herbert Chapman'ın bulduğu WM taktiğini Torino'da kullanmaya başlar. 3-4-3 benzeri bu taktikte, kanat oyuncuları ileri koşularla forvet çizgisine gelip ofansif şekilde yardımcı olmaktadırlar. Bu taktiğin de yardımıyla gelen şampiyonluk sonra Kutik gitmesine karşın bu taktik devam eder ve "Büyük Torino" adı verilen takım ve şampiyonluk serisi başlar.

Bu başarı sonrası ara verdiği teknik direktörlük hayatına Bari, Cosenza Calcio 1914 ve Foggia takımlarında devam eder. 1953'te İtalya'da sürdürdüğü teknik direktörlük kariyerine son verir.

1959-1960 sezonunda Beşiktaş'ye gelen Macar çalıştırıcı, 38 maçın 29'unu kazanarak siyah beyazlı takımı lig tarihinde ilk şampiyonluğuna taşımıştı. "Bir gol, iki puan" düşüncesi eleştirilse de takımını şampiyon yaptı. 38 maçta 11 tane 1-0'lık galibiyet alındı, 25 maçta Beşiktaş gol yemedi ve sadece 4 maç gol atamadılar. Şampiyonluk sonrası "Yeni Sabah" gazetesine şu makaleyi yazdı:

"Beşiktaş'ın tamamen gençlerden kurulu kadrosu, henüz futbollarının olgunlaşmamış bulunmasına rağmen, tecrübe devresini haklı bir şampiyonlukla bitirmiştir. Düşünüyorum ve düşündükçe bu genç futbolcuların 20 takım arasında kazanmaya muvaffak oldukları şampiyonluğun ne kadar kıymetli olduğunu bir kere daha anlıyorum... Bu zorlu şampiyonayı kazanmalarının sırrı bence şu hususlarda aranmalıdır:

1- itaat 2- iyi tavır ve hareket 3- arkadaşlık havası 4- verdiğim talimatları inanarak, harfiyen yerine getirme duygusu"

Oyuncuları tarafından çok sevilen Macar teknik adamın siyah beyazlı takımda uzun süre çalışma şansı olmadı ve şampiyonluk kazanılan sezonun ardından yönetime maddi açıdan zorluk çıkarınca Kutik'in Beşiktaş ile yolları ayrıldı.

1960-61 sezonunda Türkiye'den kopmayan Kutik, Göztepe'nin başına geçti. Ancak ligde 13. olabildiler. Sonraki sezon ise Beşiktaş'a geri döndü. Lig 3.sü oldular. Bu sefer başarısız bir sezon geçirdi ve sezonun bitmesine üç ay kala Ljubiša Spajić'e görevini verdi. Sonraki sezon ise Vefa ile anlaşsa da bu birliktelik uzun sürmedi.

• Beşiktaş'ta tüm zamanlarda Süper Lig'de en çok galip gelen teknik direktör (29 Galibiyet): 1960 (Ljubiša Spajić ile birlikte.)

• Mackolik'te antrenör András Kuttik

Sportif görevi
Önce gelen: Hüseyin Saygun Şeref Görkey	Beşiktaş 16. teknik direktörü 1959-1960 1961-1962	Sonra gelen: Sandro Puppo Ljubiša Spajić