2020 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimi

KKTC'nin 5. cumhurbaşkanını belirleyen seçim

2020 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 2020-2025 yılları arasında görev yapacak olan cumhurbaşkanını belirlemek amacıyla ilk turu 11 Ekim 2020'de düzenlenen, ikinci turu 18 Ekim 2020'de düzenlenen seçim. İlk turu Anayasa değişikliği referandumuyla aynı gün düzenlendi. Esasen 26 Nisan 2020'de düzenlenmesi planlanan seçim, COVID-19 pandemisi nedeniyle 11 Ekim 2020 tarihine ertelendi. Seçim sonucunda %51,7'lik oy oranıyla Başbakan Ersin Tatar cumhurbaşkanı seçildi.

2020 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cumhurbaşkanlığı seçimi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
← 201511 Ekim 2020 (1. Tur)
18 Ekim 2020 (2. Tur)
2025 →
Katılım%67,29 (İkinci tur)
 
AdayErsin TatarMustafa Akıncı
PartiUBPBağımsız
Aldığı oy67.33262.910
Oran%51,69%48,31

İkinci turda ilçelere göre birinci gelen adaylar. Ersin Tatar turuncu, Mustafa Akıncı mavi renkle gösterilmiştir.

Önceki Cumhurbaşkanı

Mustafa Akıncı
bağımsız

Seçilen Cumhurbaşkanı

Ersin Tatar
Ulusal Birlik Partisi

Seçimde toplam 11 aday yer alırken, adaylar arasında bağımsız olarak aday olan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Ulusal Birlik Partisi adayı Başbakan Ersin Tatar, Cumhuriyetçi Türk Partisi adayı Tufan Erhürman, bağımsız olarak aday olan Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, bağımsız aday Serdar Denktaş ve Yeniden Doğuş Partisi adayı Erhan Arıklı yer aldı.[1] Adaylar arasında sol çizgide olan Akıncı ve Erhürman, BM parametreleri çerçevesinde federal bir çözümü savunurken, Tatar ve Özersay gibi adaylar alternatif çözüm modellerinin de gündeme getirilmesi gerekliliği üzerinde durdu.[2]

Seçim sürecinde Türkiye'den Akıncı aleyhine ve Tatar lehine müdahaleler yapıldı. Bu müdahalelere dair iddialar ve bu yönde bulgular gösteren haberlerin seçim sürecinde gündeme gelmesi nedeniyle tartışmalar yaşandı. Akıncı, Türkiye makamlarınca adaylıktan çekilmesi için tehdit edildiğini ifade etti, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği iddiayı reddetti. Seçimden önceki hafta Tatar'ın Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte yaptığı bir açıklama sonrası Maraş bölgesinde kısmi bir açılıma gidilmesi diğer adaylardan ve uluslararası toplumdan tepki topladı, görevdeki koalisyon hükûmetinin küçük ortak Halkın Partisinin çekilmesiyle düşmesine sebep oldu.

Seçim, 11 adayın hiçbirinin de %50 oy oranını aşamaması üzerine ikinci tura kaldı. İlk turu %32,3 oy oranıyla ilk sırada tamamlayan Ersin Tatar ve %29,8 oy oranıyla ikinci sırada tamamlayan Mustafa Akıncı ikinci turda yer aldı.[3] İkinci turda Cumhuriyetçi Türk Partisi Akıncı'yı, Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi Tatar'ı destekledi.

Seçim sistemi ve seçilme kriterleri

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde cumhurbaşkanlığı seçimi doğrudan, evrensel oy kullanma yöntemi ve gizli oyla yapılmaktadır. Ülkede 18 yaşın üzerindeki her vatandaşın seçme ve oy kullanma hakkı bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimi 5 yılda bir yapılmaktadır ve seçilme yaşı cumhurbaşkanlığı için 35 olarak belirlenmiştir. KKTC’de seçime katılan bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmesi için kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğunu alması gerekmektedir. Adaylardan hiçbiri salt çoğunluğu sağlayamazsa, seçim 7 gün sonra en çok oy alan iki aday arasında yenilenir ve en çok oy alan aday yeni cumhurbaşkanı olarak seçilir.[4]

Adaylar

Adayları belirleme süreci

Sibel Siber'in de seçimde aday olabileceğine dair açıklamaları ve haberler olsa da[5][6] aday olmadı.

YSK tarafından ilan edilen adaylar

Adaylar 4 Eylül 2020 tarihinde resmi başvurularını Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) yaptı. Adaylık başvuruları sonrasında YSK adaylık başvurularını ilan etti.[7]

Seçim kampanyaları

Ersin Tatar

Girne'de bir bina üzerinde Ersin Tatar'ın kampanya afişi.

18 Ocak 2020'de Ulusal Birlik Partisi (UBP)'den adaylığını açıklayan Tatar, seçim vizyonunu 16 Eylül 2020'de “yeni bir geleceğe yürüyoruz” sloganıyla düzenlenen etkinlikte açıkladı.[8] Seçilmesi durumunda halkla iç içe olmaya devam edeceğini, her şeyden şikayet eden ve hükûmetle çatışan bir cumhurbaşkanı olmayacağını ve Kıbrıs Türk halkının sorunlarına somut çözümler bulmaya çabalayacağını vadetti. Kıbrıs Sorunu'nda Rum tarafı ile görüşmeye açık olduğunu beyan eden Tatar, seçilmesi durumunda federasyon dışında alternatif opsiyonları da masaya getireceğini ve takvimi, amacı ve hedefi olmayan müzakerelere karşı olduğunu açıkladı. Türkiye'nin garantörlüğünü güçlü bir şekilde destekleyen Ersin Tatar, iki ülke arasındaki ilişkiyi kardeş devlet esasına dayalı olarak en ileri noktaya taşımaya gayret edeceğini dile getirdi. Ayrıca hedeflerinin Maraş'ı uluslararası hukuka uygun olarak 1974 öncesi sahipleri için açmak ve özgürleştirmek olduğunu belirtti.[9]

Tatar, federal çözüm önerisinin 1977'den beri denemelere rağmen çözüm getiremediği için alternatiflerin denenmesi gerektiğini savundu, bu alternatifler arasında Avrupa Birliği çatısı altında iki bağımsız devlet fikrini öne sürdü.[10]

Mustafa Akıncı

Girne'de Mustafa Akıncı reklamı bulunan bir otobüs durağı

Görevdeki Cumhurbaşkanı Akıncı, 5 Şubat 2020'de Lefkoşa'da düzenlenen "Güven ve Kararlılık Gecesi"nde adaylığını ilan etti ve "Güven ve Kararlılık Belgesi" adı altındaki ikinci dönem vizyonunu açıkladı. Bu etkinlikte Akıncı, makul ve mümkün olan tek çözümün federal model olduğunu savundu ve "Biz ne Güney Kıbrıs’ın azınlığı olmak, ne de Türkiye’ye bağımlı bir alt yönetim görmek istiyoruz." ifadesini kullandı.[11] Akıncı'nın seçim kampanyası "Cevap Akıncı" sloganı etrafında şekillendi, bunun yanı sıra "güven", "kararlılık"," "samimiyet", "sorumluluk" gibi kavramlara vurgu yapıldı.[12]

İlk turda Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Başkanı Cemal Özyiğit, Akıncı'nın henüz adaylığını açıklamadığı 23 Ekim 2019 tarihinde partisinin aday olması hâlinde Akıncı'ya destek vereceğini açıkladı.[13] TDP'nin yanı sıra, Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler,[14] Bağımsızlık Yolu,[15] Birleşik Kıbrıs Partisi[16] ve Sol Hareket[17] Mustafa Akıncı'yı destekledi.

Tufan Erhürman

Lefkoşa'daki CTP merkezi ve seçim ofisi önünde Tufan Erhürman reklamları

Erhürman, adaylığını resmen 17 Aralık 2019'da Cumhuriyetçi Türk Partisinin genişletilmiş parti meclisi toplantısında açıkladı.[18] Federal bir çözümü savunan Erhürman,[19] seçim sürecindeki vizyonunu, daha önceden açıkladığı CTP'nin "üç ayaklı" yol haritası olarak sundu, bunu da "Kıbrıs sorununa bir an önce kapsamlı çözüm bulunması, proaktif bir dış politika ve kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak" olarak özetledi. Kıbrıs sorununun çözümü için beşli konferansın "bir an önce" toplanması girişiminde bulunacağını, ancak bu sürecin "ucu açık değil, sonuç odaklı" olacağını söylerken, bunun yanı sıra dış politikada "Sarayönü'nde oturmayacağını", KKTC'nin spor ve ticaret gibi alanlarda karşılaştığı ambargolara dair girişimler de gerçekleştireceğini ifade etti. Bunun yanı sıra iç siyasette Cumhurbaşkanı'nın geleneksel seviyesinin üzerinde müdahil olması gerektiğini savunan Erhürman, Cumhurbaşkanlığı makamını iç siyasette istikrar sağlamak ve sıkça değişen hükûmetler arasında "köprü" vazifesi görmek için kullanacağını söyledi.[20][21][22]

Kudret Özersay

Girne'de Kudret Özersay afişi

Halkın Partisinin (HP) başkanlığını yürütmekte olan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, ilk olarak partisinin 6 Ocak 2020'de Bedesten'de düzenlenen kuruluş yıl dönümü kutlamasında "Cumhurbaşkanlığı makamından ne Özersay ne de HP geri duramaz" açıklamasını yaptı.[23] 9 Ocak 2020'de bağımsız aday olmaya karar verdiğini açıkladı[24] ve 11 Ocak tarihinde HP başkanlığından istifa etti.[25]

Özersay, seçim sürecinde geçmiş dönemlerde Kıbrıs Sorunu'yla yapmış olduğu çalışmalar ve müzakerecilikten kaynaklanan tecrübesini vurguladı.[26] Tecrübelerini ve eğitimini vurgulaması adına kampanyasına "Bu onun işi" sloganı seçildi. "Halkın Kudreti" ve adayların partisinin önemli olmadığını vurgulayan "Bu iş başka" da Özersay'ın sloganları arasında yer aldı. Kampanyaya toplamda ₺1 milyon bütçe ayrıldı.[12]

Erhan Arıklı

Yeniden Doğuş Partisi Başkanı Erhan Arıklı adaylığını 21 Ocak 2020'de açıkladı. Arıklı, federal bir çözüme karşı olduğunu ve Cumhurbaşkanlığı seçilmesi hâlinde KKTC'yi tanıtmak üzere çalışacağını ifade etti.[27] "KKTC'yi yeniden kuracağız" ve "Sevdamız da davamız da Kıbrıs" sloganlarını kullanan Arıklı, 350 kişilik bir seçim ekibiyle çalışmalarını yürüttü. Arıklı seçimdeki hedef kitlesinin "toplumun en alttakileri dediğimiz, ezilen, ötekileştirilen, hakkı gasp edilen emekçi kesimi" olduğunu ifade etti.[12]

Eylül ayında partisindeki ekip arkadaşlarının COVID-19'a yakalanması üzerine Arıklı kendisini karantinaya aldı, süreç içerisinde kendisinin de COVID-19 testi pozitif çıktı ve seçim sürecinde toplamda karantinada 28 gün geçirdi. Karantinadan 4 Ekim günü çıkabildi.[28]

Serdar Denktaş

Girne'de Serdar Denktaş afişi

Demokrat Parti genel başkanlığından istifa eden Serdar Denktaş'ın aday olabileceğine dair haberler Eylül 2019'da basında yer aldı.[5] Eylül 2019'da yaptığı bir açıklamada Denktaş aday olma şansının "%65" olduğunu ifade etti.[29] Bununla birlikte Denktaş, 2020'nin Ocak ayında yaptığı bir konuşmada Rauf Denktaş'ın oğlu olduğuna ifade ederek "Cumhurbaşkanlığı adaylığımı belirleme konusunda hassas davranmamı mazur görün" dedi ve 28 Ocak günü aday olmayacağını açıkladı.[30]

Yaşanan COVID-19 pandemisiyle seçimin ertlenmesinin ardından, Denktaş 30 Temmuz günü Lefkoşa'da yaptığı resmî açıklama ile adaylığını duyurdu.[31] 11 Ağustos'ta Denktaş'ın seçimlerde kullanacağı logo açıklandı, logoda "Serdar" ismi öne çıkarıldı ve babası Rauf Denktaş'ın da kullandığı üzere sembol olarak yıldız seçildi.[32] Seçim kampanyasını "yeni zamanlar" konsepti etrafına kurgulayan Denktaş'ın kullandığı diğer sloganlar arasında "İrade bizim Serdar hepimizin", "Çözerse Serdar çözer", "Ne mutlu Kıbrıslı Türk'üm diyene" yer aldı.[12]

Kıbrıs Sorunu'nun çözümüyle ilgili olarak vizyonunda Denktaş, uzun yıllardır görüşülmüş olan iki kesimli iki toplumlu federasyon modelinin sonuç vermeyebileceğini kabullenmek gerektiğini ifade ederken, masada merkezî yapının zayıf olduğu ademimerkeziyetçi bir federasyonun görüşülebileceğine, "çözüme mahkûm" olunmadığına ve "alternatiflerin hissetirilmesi" gerektiğine dair görüş belirtti. Seçimlerden sonra ilk işinin çözüm modeline dair Türkiye'yle masaya oturup ortak bir vizyon ortaya koymak olacağını söyledi.[33][34]

Seçim sürecindeki gelişmeler

Seçimin ertelenmesi

Seçimin ilk turunun esasen 26 Nisan 2020 tarihinde düzenlenmesi planlanmaktaydı. 17 Mart 2020'de başbakan Ersin Tatar, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Kuzey Kıbrıs'taki koronavirüs pandemisi sebebiyle 6 ay ertelenmesi konusunda bir görüş birliğinin oluştuğunu ve cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile de görüşerek sürecin nasıl ilerleyeceğine karar verileceğini” açıkladı.[35] 19 Mart tarihinde Cumhuriyet Meclisinde yapılan oylamada oy çokluğu ile seçimin 11 Ekim 2020 tarihine ertelenmesine karar verildi ve mevcut Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın görev süresinin 6 ay uzatılması kararlaştırıldı.[36]

Müdahaleler

Seçim sürecinde Türkiye hükûmeti tarafından Ersin Tatar'a seçimi kazandırmaya yönelik müdahaleler yapıldı.[37][38] Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne dair 2021 yılı raporunda Freedom House, hâlen ülkeyi "özgür" kategorisinde tutarken, "Hükûmetin veya ülkedeki otoritenin başının seçilmesi özgür ve adil seçimler ile mi gerçekleşti?" sorusuna dair KKTC'nin dört üstünden dört olan notunu dört üstünden ikiye düşürdü. Örgüt, açıklamasında seçim sürecinde "hayli alışıldık dışı ve açıktan" müdahaleler gerçekleştiğini yazdı.[38]

Mustafa Akıncı, seçim süreci boyunca açıkça Türkiye'den seçimlere müdahale edildiğine dair ifadeler kullandı.[2] 1 Ekim'de yaptığı bir açıklamada, Lefkoşa'daki Türkiye büyükelçiliğinin seçim karargâhına döndürüldüğünü iddia etti, Türkiye'den Adalet ve Kalkınma Partisiyle Milliyetçi Hareket Partisine mensup milletvekillerinin Kıbrıs'ta köy köy dolaşarak "Akıncı'ya oy vermeyin" dediğini, Türkiye kaynaklı hakaret ve ölüm tehditleri aldığını, "daha önce hiçbir seçimde" böylesi bir müdahaleye tanıklık etmediğini söyledi.[39]

1 Ekim günü açıklama yapan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, Türkiye'nin "seçim malzemesi" yapılmasını kabul edilemez bulduğunu ifade etti, müdahale iddialarının "Türkiye ile bir karşıtlık yaratmanın seçim stratejisi olarak benimsenmesinin yansımaları" olduğunu söyledi, "çalışmalar nedeniyle KKTC'ye gelen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşını seçimlere müdahale ekibi olarak ilan eden anlayışı" kınadı.[40]

Serdar Denktaş, "Türkiye'den değil, Ankara'dan" bir aday lehine müdahale çalışmaları olduğunu, bu kapsamda kendisi dâhil olmak üzere bu adaya karşı çıkanların "Türkiye düşmanı" olarak gösterilmeye çalışıldığını ifade etti, "Öncü cumhurbaşkanı Denktaş’ı Türkiye’den, 'Git vatanında konuş' diye gönderen zihniyet, şimdi beni bunlarla suçluyor, neredeyse vatan haini ilan edecek." açıklamasında bulundu. Denktaş, bununla birlikte seçime müdahalelerin sadece Ankara'dan olmadığını, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerden gelen açıklamaların da Akıncı'yı destekler nitelikte olduğunu söyledi, Akıncı'nın da "Türkiye'yle atışma"yı "kaşıyarak" "siyasi rant" elde ettiğini ifade etti.[41][42]

Türkiye'nin seçime müdahale ettiği iddiasına dair seçimden sonra gazeteci Pınar Barut, Orhan Erönen ve Ali Kişmir tarafından bir rapor hazırlandı. Raporda hem Mustafa Akıncı'nın, hem Serdar Denktaş'ın MİT tarafından tehdit edildiği ve seçimden çekilmeye zorlandığı yer almaktadır. Raporda Akıncı'nın Özel Kalem Müdürü Cenk Gürçağ ile Basın Emekçileri Sendikası Başkanı Ali Kişmir'in benzer ifadelerine göre, her ikisi de ayrı ayrı MİT tarafından müşteriye kapanmış olan Merit Otel'in restoranına götürülüp baskı altına alınmış, tehdit mesajlarını iletmeleri istenmişti. Ayrıca aynı kişiler tarafından zaten kazanamamalarının sağlanacağı da ifade edilmiş ve adaya "en yukarıdan" gönderildikleri belirtilmiştir. Bunun üzerine, daha önce de gündeme gelen Akıncı'nın Türkiye büyükelçisini makamına çağırması söz konusu olduysa da, büyükelçi tarafından "Ankara'nın talimatı" nedeniyle gelemeyeceği yanıtı alınmıştır. Rapor ilk olarak Özgür Gazete ve Gazedda Kıbrıs tarafından yayımlandı.[43] Ayrıca yine raporda Serdar Denktaş'ın beyanına göre, seçim günü Yakın Doğu Üniversitesi'ne temsilci göndermek istediğinde, oradaki görevli savcı gözlemcisini içeriye almadı.[44]

Mustafa Akıncı'ya tehdit iddiası

Akıncı, 9 Ekim günü BRT'de 7 adayın konuk olduğu televizyon programında, adaylıktan çekilmesi için Türkiye resmi makamlarınca tehdit edildiğini ifade etti. Akıncı'ya göre, "burada ve Türkiye’de bilgi toplamakla ve düşmana karşı kendimizi müdafaa etmekle sorumlu olan birileri", Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü'ne seçim kampanyası başladıktan sonra "Cumhurbaşkanı'na selam söyleyin adaylıktan çekilsin. Çekilirse kendisi için, ailesi için, vatan millet için iyi olur." şeklinde bir söylemde bulundu. Akıncı, bu konu hakkında açıklama için T.C. Lefkoşa Büyükelçisi'ni Cumhurbaşkanlığı'na çağırdığını, ancak büyükelçinin gelmediğini ifade etti. Bunun yanı sıra kendisinin, Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi'nin, Özel Kalem Müdürü'nün ve bir çalışma arkadaşının e-posta hesaplarının çalındığını açıkladı.[45][46]

Konuyla ilgili olarak Başbakan Ersin Tatar, Akıncı'ya karşı "Bir Cumhurbaşkanı seçim uğruna, yeniden seçilme uğruna Türkiye beni tehdit etti diyor. [...] Bir Cumhurbaşkanı, böyle konuşmamalı. Türkiye ile ilgili bu gibi iddialar çok yanlış ve çok üzücü." açıklamasında bulunarak tepki gösterdi.[47]

Akıncı adaylıktan çekilmesi telkini ve tehdidinin kaynağını belirtmemesine rağmen, T.C. Lefkoşa Büyükelçiliği cevaben yaptığı açıklamada tehdit iddiasını "tamamen gerçek dışı" olarak niteledi ve "Türkiye Cumhuriyetine yönelik bu rahatsız edici tavrın sürdürülmekte olması iyi niyetten uzaktır." ifadesini kullandı.[48]

Türkiye medyasındaki söylemler

Görevdeki cumhurbaşkanı ve bağımsız aday Mustafa Akıncı'ya karşı, seçim sürecinde Türkiye'den yayın yapan medya organlarının bir kesimi tarafından hedef alıcı yayınlar yapıldı.[2] Yeni Şafak gazetesinde çıkan bir manşette "Rumların Akıncı'sı" başlığı kullanıldı.[49] BBC Türkçe'ye göre bu yayınlar "Ankara'nın seçimlere ilişkin tutumu hakkında bir ipucu olarak yorumlandı."[2]

Özgür Gazete yayını

5 Ekim 2020'de Özgür Gazete'de çıkan "İşte müdahalenin fotoğrafları" başlıklı haberde UBP adayı Ersin Tatar ve UBP'li bakan Hasan Taçoy'un Girne'deki bir otelde Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın basın danışmanı Ali Genç'le farklı zamanlarda görüştüğü gösterilen fotoğraflar yer aldı. Gazetenin iddiasına göre Türkiye'deki Adalet ve Kalkınma Partisinden gelen 20 kişilik reklam ekibi Kıbrıs'a yayından bir ay kadar önce giriş yapıp her akşam Tatar'la otelde buluştu, Tatar'dan rapor alıp ertesi gün sahada yapılacak çalışmalara dair plan verildi.[50][51]

Konuyla ilgili açıklama yapan Tatar, yabancı istihbarat örgütlerinin seçimleri manipüle etmeye çalıştığını, bu maksatla Türkiye'den gelen teknik ekipleri uzaktan fotoğraflayıp "seçimleri manipüle etmek amaçlı kurulmuş" internet gazetelerine servis ettiklerini iddia etti. Kendisinin ve bakanlarının takip edilip fotoğraflanmalarını bireysel özgürlüklerinin ihlali olarak değerlendirdiğini ifade ederek, "Devletimiz, vatandaşlarımızın hür iradelerini sandığa yansıtmaları için üzerine düşenleri yapmaktadır ve Devlet’e millete karşı suç işleyenlerle ilgili gereken tüm yasal adımları mutlaka atacaktır." ifadesini kullandı.[52]

Gelişmelere yönelik Serdar Denktaş yaptığı açıklamada yapılan haberin müdahaleyle ilgili kendisinin daha önceki iddialarını doğruladığını ifade ederek Tatar'ın cevaben yaptığı açıklamayı kınadı ve "Durumu basit bir teknik görüşme diye niteleyip, işin içine yabancı istihbarat örgütlerini karıştırmaya varacak şekilde çarpıtmasını son derece tehlikeli buluyorum." dedi.[53] Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Sekreteri Erdoğan Sorakın, Tatar'ın "gazetecileri hedef gösteren" açıklamasını esefle karşıladıklarını açıkladı.[54] Toplumcu Demokrasi Partisi de yaptığı açıklamada "gazetecilik örneği"nden dolayı Özgür Gazete'yi kutladı, Tatar'a yönelik ise "soğuk savaş dönemini anımsatan çağdışı açıklamasını ise şiddetle kınarız" ifadesini kullandı.[55] Bağımsızlık Yolu da Tatar'a yönelik bir kınama mesajı yayımladı.[56]

Basın Emekçileri Sendikasından yapılan açıklamada da yapılan haber basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilirken, Tatar'ın gazetecilerin haber yapma, toplumun haber alma özgürlüğünü tehdit ettiğini iddia etti, konuyla ilgili sosyal medyada gazetecilere edilen hakaretlerle ilgili yargıya başvurulacağını açıkladı.[57] Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği de açıklamayı "basın özgürlüğüne devlet makamları eliyle yeni bir darbe girişimi" olarak değerlendirdi.[58]

Özgür Gazete'nin haberi, Basın Emekçileri Sendikasının Kutlu Adalı Basın Ödüllerinde En İyi Haber Ödülü'ne layık görüldü.[59]

Maraş açılımı ve hükûmetin düşmesi

6 Ekim 2020'de Başbakan Ersin Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek üzere Ankara'ya gitti.[60] KKTC Su Temin Projesi'nde yaşanan arıza dolayısıyla su temininde aylarca yaşanan kopmanın ardından boruların onarımı bu tarihte tamamlanmış ve Kıbrıs'ta Geçitköy Barajı'nda yapılacak bir törenle açılması planlanmıştı. Yüksek Seçim Kurulu, seçim yasakları kapsamında açılışta tören yapılmasını ve demeç verilmesinin yasak olduğunu açıkladı.[61] Bununla birlikte, yapılması planlanan tören Tatar ile Erdoğan'ın ortak basın açıklaması sırasında, Erdoğan'ın sunumuyla baraja yapılan canlı bağlantı aracılığıyla gerçekleştirildi, devlet televizyonu BRT'den yayımlandı.[62]

Tatar, açılışın ardından basın toplantısında 1974'ten beridir kapalı bulunan Maraş bölgesinin sahilinin 8 Ekim gününden itibaren açılacağını duyurdu. Erdoğan da bu kararı tebrik edip desteklediğini ifade etti, daha sonra Maraş bölgesine yapılan canlı bağlantıda asfaltlama çalışmalarının 1-2 gün içinde tamamlanacağını açıkladı.[63]

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gelişmelerden sonra yaptığı açıklamasında törenin "Yüksek Seçim Kurulu hiçe sayılarak" yapıldığını, belirterek "Törenler, demokrasimiz açısından yüz karasıdır. Sırf adaylardan birine avantaj sağlamak amacıyla Ankara’da ve Kıbrıs’ta yapılan bu düzenlemeler seçimlerimize yapılan müdahalenin bir başka boyutunu oluşturmaktadır." ifadesini kullandı. Kapalı Maraş'ın da "seçim malzemesi" yapılmasını "son derece yanlış" bulduğunu ifade etti.[64] Tufan Erhürman, Yüksek Seçim Kurulu kararlarının görmezden gelindiği, bunun seçime doğrudan bir müdahale olduğu ve ülke demokrasisi açısından kabul edilemez olduğu yönünde bir açıklamada bulundu, "İrade bizim; biz karar vereceğiz, biz yöneteceğiz." ifadesini kullandı.[65] Serdar Denktaş ise yapılanı "UBP tabanına büyük bir saygısızlık" olarak niteledi ve "Yüksek Seçim Kurulunu da hiçe sayarak demokrasi ve yargıya halel getirildiği" açıklamasında bulundu.[66]

Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, ilk açıklamasında açılım kararından Tatar'ı araması üzerine "birkaç saat önce" haberi olduğunu, bunun koalisyonun tek bir kanadının attığı bir adım olduğunu, Maraş'ın açılması projesinin hayata geçmesi için Bakanlar Kurulu kararı gerekip bunun yalnızca bir açıklama olduğunu söyledi.[67] Bunun ardından toplanan Halkın Partisinin Parti Meclisi, Maraş'ın "seçim malzemesi" edilmiş olması ve "Kudret Özersay'ın devre dışı bırakılmış olması" nedeniyle hükûmetten çekilme kararı aldı, Parti Başkanı Yenal Senin, kararın müsebbibi olarak Ersin Tatar'ı gösterdi.[68] Hükûmetten çekilme kararının ardından Özersay, "Cumhurbaşkanı adayları, nasıl devletin kurumunu yok sayar? Nasıl bir koalisyon ortağının iradesi yok sayılır? Kıbrıs Türk halkının iradesi nasıl yok sayılır?" açıklamasında bulundu.[69] Tatar ise yaptığı açıklamada çekilme kararını doğru bulmadığını, Maraş kararını kesinleştirdiğinde Özersay'ı arayıp ilettiğini ve devre dışı bırakma iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti.[70]

Sonuçlar

AdayParti1. Tur2. Tur
Oy%Oy%
Ersin TatarUBP35.82532,3467.32251,69
Mustafa AkıncıBağımsız33.05329,8462.91048,31
Tufan ErhürmanCTP24.00821,67
Kudret ÖzersayBağımsız6.3565,74
Erhan ArıklıYDP5.9375,36
Serdar DenktaşBağımsız4.6534,20
Fuat Türköz ÇinerMilliyetçi Demokrasi Partisi3270,30
Arif Salih KırdağBağımsız2820,25
Alpan UzBağımsız1560,14
Ahmet BoranBağımsız830,07
Mustafa UlaşBağımsız690,06
Geçerli oy110.74995,66130.23297,24
Boş/Geçersiz oy5,0274,343,6992,76
Toplam115.806100133.931100
Kayıtlı seçmen/katılım198.86758,21199.02967,29
Kaynak: Yüksek Seçim Kurulu[71]

Birinci tur sonrası gelişmeler

Seçim akşamı açıklamaları

İlk turda birinci gelen adaya göre ilçeler. Tatar turuncu, Akıncı mavi renkle gösterilmiştir.

Seçim sonrası açıklama yapan Erhürman, ikinci tura kalan Ersin Tatar ve Mustafa Akıncı'yı tebrik ederken bu zamana kadar demokrasiyi savunan bir parti olduklarını belirterek durumu anlayışla karşıladıklarını belirtti. "Beklediğimiz katılımı göremedik." diyen Erhürman süreç içerisinde desteğini koyan kişilere teşekkür etti. Sözlerine "Mücadelemizde bir duraktır burası, her şey Kıbrıs Türk halkı içindir." şeklinde devam etti.

Özersay, sandıklar sayılırken "Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk sonuçlara göre aldığım oy oranı beklentimin çok altındadır ve benim açımdan siyasi hayatımı da gözden geçirmemi gerektirecek düzeydedir. Ama bu tabloya baktığımda asıl üzüntüm, ülkemin geleceğine dairdir." şeklinde bir açıklama yaparak düşük bir oranda aldığı oylar sonucunda ileriki günlerde daha kapsamlı bir açıklama yapacağını bildirdi.[72]

Arıklı, yaptığı açıklamada salgın nedeniyle değişik bir seçim geçirdiklerini belirterek YDP MYK'sında gerekirse istifasının görüşülebilir olduğunu söyledi. İkinci turda Ersin Tatar ve Mustafa Akıncı'ya başarı dilerken karantinada bulunan 3000 kişinin yaklaşık 1600'ünün Yeniden Doğuş Partisi üyesi olduğunu belirtti ve bu üyelerin oy kullanmadığını iddia etti.[73]

İkinci tur için parti kararları

13 Ekim günü toplanan CTP Parti Meclisi, oy birliğiyle ikinci turda Mustafa Akıncı'yı desteklemeye karar verdi. CTP, bu kararını parti olarak izledikleri Kıbrıs sorununa federal çözüm siyaseti çizgisini Akıncı'nın da benimsemesine dayandırdı.[74]

Aynı gün toplanan YDP Merkezi Yönetim Kurulu ise oy birliğiyle ikinci turda Ersin Tatar'ın desteklenmesine karar verdi. YDP Başkanı Arıklı, yaptığı açıklamada bazı partililerin destek belirtmeyip tabanı serbest bırakma çağrısına rağmen "KKTC'den tavır koyan" zihniyete sahip olan Ersin Tatar'ı "kırgınlıkları bir kenara bırakarak" ve "sahaya inip bütün gayreti göstererek" destekleyeceklerini ifade etti.[75]

Seçimin ilk turunda DP milletvekili bağımsız aday Serdar Denktaş'ı destekleyen DP Parti Meclisi, 14 Ekim tarihinde oy çokluğuyla Ersin Tatar'ı destekleme kararı aldı. Karara gerekçe olarak Ersin Tatar'ın "Türkiye'yle birlikte yürüyeceği" gösterildi.[76] Partinin 21 yıl genel başkanlığını yapmış olan Serdar Denktaş, bu kararın ışığında "Partim kendi onuruna sahip çıkamıyorsa bana düşen görev kendi onuruma sahip çıkmaktır." ifadesini kullanarak DP üyeliğinden istifa etti. Bu istifa, medyada DP'de Akıncı'yı destekleyeceklerle Tatar'ı destekleyecekler arasında görüş ayrılığı olduğu, Denktaş'ın Akıncı'yı destekleyeceğini ima ettiği yönünde yorumlandı.[77]

İlk turda HP milletvekili bağımsız aday Kudret Özersay'ı destekleyen HP Parti Meclisi ise, 14 Ekim tarihinde herhangi bir adayı desteklememeye ve tabanı serbest bırakmaya karar verdi.[78]

Kamuoyu yoklamaları

Anketi yapanTarihÇekimserDiğerİkinci aday ile arasındaki en yakın fark
Akıncı
Bağımsız
Tatar
UBP
Tufan Erhürman
CTP
Özersay
Bağımsız
Arıklı
YDP
Optimar29 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.12-20 Eylül 2020%2,5%26,3%30,7%13,8%10,9%9,5%8,7%4,4
Kıbrıs Postası[ölü/kırık bağlantı]8 Eylül 2020%?%24,4%25,8%24,2%6,9%100-%1,4
Gezici14 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.11-13 Ocak 2020%?%28,8%34,2%17,4%8,3%5,7%5,6%5,4
Gezici14 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.26-27-28 Ekim 2019%?%28,2%33,9%19,7%10,5%4,0%3,7%5,7

Kaynakça