Yunanlar'ın İtalya'daki varlığı MÖ 8. yüzyılda eski Yunan diyasporasının göçleriyle başlar ve günümüze kadar devam eder. Güney İtalya'daki Calabria (Reggio Calabria İli) ve Puglia bölgelerinin, özellikle Salento yarımadasının, başka bir deyişle tarihi Magna Graecia bölgesinin yerlisi olan Yunanlar Griko adıyla anılmakta olup Yunanca'nın farklı bir şivesiyle konuşurlar.[1] Grikoların yüzyıllardır İtalya'nın güneyine İlk Çağ'da ve Orta Çağ'da yerleşmiş Yunan topluluklarından kalanlar olduğu düşünülmektedir. Yunanların uzun süredir yaşamış olduğu Venedik, İtalya ve Malta'daki Rum Ortodoks Kilisesi'nin günümüzdeki başpiskoposluk merkezi olmasının yanı sıra Venedik, 10. yüzyıla kadar Bizans bölgesi olmuştur. Ayrıca tarihi Venedik Cumhuriyeti 17. yüzyıla dek Mora ve Girit'te toprak sahibi olarak Yunanlarla bağını korumuştur. Bunların dışında İtalya'da daha az da olsa Yunanistan'dan İtalya'ya modern zamanlarda göç etmiş bir gurbetçi topluluğu da yaşamaktadır. Günümüzde Güney İtalya'daki Yunanlar İtalyan gelenek ve kültürlerini takip etmekte ve asimilasyon yaşamaktadırlar.
MÖ 7. ve 8. yüzyılda kıtlık, aşırı nüfus ve iklim değişikliği gibi sebepler Yunanları yeni ticari limanlar aramaya ve vatanlarını terk etmeye zorlamış, Yunanlar da Yunanlar Doğu Karadeniz'den (Pontus) Marsilya'ya (Massalia) uzanan çok geniş bir alanda koloniler kurmuştur.
İtalya'daki koloniler, çoğunlukla Sicilya ve İtalya yarımadasının güneylerinde yer almıştır. Romalılar, Sicilya ve "çizmenin tabanı"nı (Apulia ve Calabria) kapsayan ve o zamanlar nüfusu ağırlıklı olarak Yunanlardan oluşan bu bölgeye Magna Graecia (Lat.: "Büyük Yunanistan") adını vermiştir. Antik coğrafyacılar bu bölgenin Sicilya'yı da içerip içermediği konusunda anlaşamamıştır. Strabon daha geniş tanımların kullanılmasının en büyük savunucusuydu.
MÖ 4. yy'da önemli bir Yunan kolonisi olan Paestum Romalılaşmıştır.
Erken Orta Çağ'da, Yunanistan ve Anadolu'dan gelen Yunanlar, Bizans İmparatorluğu kontrolünde kalan Güney İtalya'ya yerleşmiştir. Güney İtalya'daki Yunanların çoğu Romalılaşmış ve Yunanca konuuşmayı bırakmış olmakla beraber Calabria ve Salento'da Yunanca konuşan küçük bir azınlık olan Grikolar günümüzde varlığını korumaktadır. Bir zamanlar çok zengin olan Griko sözlü geleneği ve folklorunun ögeleri birkaç bin kişiyle kısıtlı kalmış ve İtalyan kültürü tarafından özümsenmiştir. Magna Graecia'nın çoğunlukla Yunanca konuşan bir halkı olduğuna dair kayıtlar Güney İtalya'daki Bizans hakimiyetinin sona erdiği 11. yüzyıla kadar sürmektedir.
1453 İstanbul'un Fethi'nden 16. yüzyıla dek Yunan bilginleri ve diğer göçmenler Venedik başta olmak üzere Venedik Cumhuriyeti topraklarına göç etmiştir. Bu bilginler Antik Yunan ve Roma'nın araştırmaları, sanatı ve bilimine karşı bir ilgi başlatmış ve Rönesans'ın başlamasına önayak olmuştur. Göç edenler arasında Yunan dilbilimciler, şairler, yazarlar, matbaacılar, öğretmenler, müzisyenler, astronomlar, mimarlar, akademisyenler, ressamlar, katipler, filozoflar, bilim insanları ve ilahiyatçılar vardı.
1479'da Venedik'te 4000-5000 Yunan yaşamıştı.[2] Bölyece Venedik'teki Yunanlar, Osmanlı dışında yaşamış en zengin Yunan topluluğu olmuştu.[3] Kasım 1494'te Venedik Rumları, kendilerini temsil edecek hayır işi yapan dini bir cemiyet kurmak için izin almıştır,[4] ki bu, Venedik yetkililerinin Rumlrı resmi olarak tanımasına yönelik ilk adımdır.[5] 1539'da Venedik Rumları Kendi kiliselerini kurmak için izin almıştır. San Giorgio dei Greci Kilisesi hâlâ Venedik'in merkezindeki Rio dei Greci'de durmaktadır.
Güney İtalya'daki Rumların çoğu Orta Çağ'da İtalyanlaşmış olduğu hâlde Yunan dili ve kültürü modern zamanlardaki varlığını küçük alanlarda sürdürebiilmiştir. Bunun nedeni Yunanistan'la Güney İtalya arasındaki göç yollarının asla tamamen kaybolmamış olmasıdır.
Yunanlar, Mora Yarımadası'nın Osmanlı tarafından fethedilmesine tepki olarak 16. ve 17. yy'larda bölgeyi yeniden kolonileştirmiştir. Özellikle Koron'un fethinden (1534) sonra büyük sayılarda Rum ve Arnavut, Calabria, Salento ve Sicilya'ya sığınma hakkı kazanmıştır. Koron'dan gelen Rumlar soylu oldukları için yanlarında önemli miktarda taşınır mal varlığı getirmiştir. Onlara özel ayrıcalıklar ve vergi muafiyeti verilmiştir. İtalya'da gelen bir diğer Rum topluluğu olan Maniotlar da Evros'taki Mani'den gelmiştir. Maniotlar askeri geleneklerinden gurur duyan ve kan davalarını (vendetta) da yanlarında getiren bir topluluktu (Maniotların bir ksımı Korsika'ya taşınmıştı ve Korsika Kan Davalarını başlatmıştı). Bu göçler, nüfusu azalan Güney İtalya'nın kültürel açıdan zengin ve askeri açıdan kabiliyetli bir ögeyle zenginleşmesini sağlamıştır.
1922'de İtalyan Faşistleri iktidara geldiklerinde İtalya'daki Yunanca konuşan kişilere baskı uygulamıştı.
Calabria ve Apulia'da yaşayan Yunan asıllı İtalyan vatandaşlarına Griko adı verilir.[6] Geleneksek olarak Antik Dor, Bizans Yunancası ve İtalyanca ögelerini barındıran bir şiveyle Yunanca konuşan Grikoların kökeni Magna Graecia'ya dayandırılabilir. Yunanlar, 12. yy'a dek İtalya'nın güneyinde, özellikle Calabria, Salento, Lucania'nın bölgeleri ve Sicilya'da çoğunluktaydı.[7][8] Geçen yüzyıllarda Grikolar ana akım İtalyan kültürüne asimile olurken Katolik Kilisesi ve Latin kültürünin etkisi altına girdi,[9] ve eski sayıları çok azaldı. Griko şivesi İtalyancaya doğru yaşanan dil aktarımı ve çağdaş zamanlarda şehirlere yapılan büyük çaplı göçler nedeniyle tehlike altındadır.[10] Griko topluluğunun 60 bin üyesi olduğu sanılmaktadır.[11][12]
II. Dünya Savaşı'ndan sonra çok sayıda Yunan; Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık, Arjantin, Brezilya, Norveç, Almanya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Singapur gibi ülkelere taşınmıştır. II. Dünya Savaşı'ndan sonra İtalya'ya Yunanistan'dan göç edenlerin sayısı bu ülkelere kıyasla az kalmıştır. Günümüzde 30 bin Yunan, Roma ve Orta İtalya ağırlıklı olmak üzere İtalya'da göçmen olarak yaşamaktadır.[13]